13 Aralık 2013 Cuma

TÜRKİYE FİZİKİ COĞRAFYA ATLASI

TÜRKİYENİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ KONUMU
 
 
 
TÜRKİYE HARİTASINA GENEL BAKIŞ
 
TÜRKİYENİN İLLER HARİTASI
 
 
TÜRKİYE'NİN İKLİM HARİTALARI
 
 
Türkiye'nin Baraj Haritası
 
 
 
Türkiye'nin İzoterm Haritası
 
 
 
 
Türkiye'nin Bulutluluk Değerleri Haritası
 
 
 
Türkiye'nin Nem Haritası


 
Türkiye'nin Yağış Haritası

 
 


 
Türkiye'nin Göl Haritası

 
Türkiye'nin Tarım Haritası
 
 
Türkiye'nin Sıcaklık Haritası

 
Türkiye'nin Toprak Haritası
 

 
 
Türkiye'nin Orman Haritası
 
 
 
 
TÜRKİYE'NİN YÜZEY ŞEKİLLERİ HARİTALARI
 
 
Türkiye'nin Dağ Haritası
 
 
Türkiye'nin Fay Haritası

 


 
Türkiye'nin Ova Haritası

 

 
TÜRKİYE'NİN DOĞAL AFETLER HARİTASI
 
 
 
TÜRKİYE'NİN YERALTI KAYNAKLARI HARİTALARI
 
Türkiye'nin Maden Haritası
 
 
Türkiye'nin Jeotermal Haritası

 
Türkiye'nin Enerji Kaynakları Haritası
 
 
 
 
 
 
TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ BÖLGE VE BÖLÜMLERİ HARİTASI
 
 
 
 
 

 

 

 

 
 
 
 

 

 
 
TÜRKİYE'NİN YOL HARİTASI
 
 
 

 
 
 
                              
 

11 Aralık 2013 Çarşamba

fiziki coğrafya sözlüğü



TÜRKİYE FİZİKİ COĞRAFYA SÖZLÜĞÜ
A
Ada: Deniz yada göl suları ile çevrili küçük kara parçası.
Ağız: Magma, volkanik gazlar yada buharın yüzeye çıktığı yeryüzündeki açıklık.
Akaçlama ve drenaj havzası: Akarsuları oluşturan yani yüzeysel akıma geçen sularının toplandığı alandır.
Akarsu: Belirli bir yatak içinde sürekli veya en az bir mevsim boyunca akan sudur.
Akarsu ağı: Akarsuların tüm kollarını kapsayan örgüdür.
Akarsu havzası: Bir akarsuyun sularını topladığı bölgeye denir. Havzası en geniş olan akarsu Amazondur.
Akarsu Kaynağı: Akarsuyun doğduğu yerdir.
Art bölge: Bir limanın veya işlek bir pazarın etki alanına giren yerler.v
Alçak Basınç: Genellikle hava basıncının 760 mm civa sütunundaki basıncından veya 1013 mb'dan az olduğu hava kütlelerinin basıncıdır.
Antesedans: Herhangi bir kara kütlesi yükselmeye uğrarsa ve bu kütle üzerinde daha önce kurulan akarsu kütleyi yararsa, bu olaya antesedans olayı, akarsuyun açtığı, yardığı vadiye de Antesedant yarma vadi denilmektedir.
Antisiklon: Çevredeki basınca göre daha yüksek basınca sahip bölge.
Araziden Yararlanma Haritaları: Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının, orman alanlarının, bölünüşü ile kayalık, bataklık gibi kullanılmayan alanlar hakkında bilgi edinilir. Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu haritalarda gösterilir.
Aşınım Yüzeyi: Belli jeolojik devirlerde, belli seviyeye göre arazinin aşınması ile oluşan düz alanlardır.
Aşınma: Kara yüzeyinin, yağmur, dalga, akarsu ve buz etkisiyle yavaşça yok olması.
Açık Havza: Sularını denizlere kadar ulaştırabilen akarsu havzalarıdır. Türkiye'deki başlıca büyük akarsular buna örnektir.
Akarsu Rejimi: Akarsu yatağından su miktarının bir yıl içinde gösterdiği değişim.
Artezyen: Basınçlı yeraltı sularıdır. İki geçirimsiz tabaka arasındaki geçirimli tabaka içinde bulunan sulardır. Tekne biçimli ovalar ve vadi tabanlarında bu tür sular bulunmaktadır.
Alüvyon:Akarsuların taşıdığı malzeme.
Anomemetre: Rüzgar hızını ölçen alet.
Antiklinal: Kıvrımlı dağın yükselen kısmı.
Alacakaranlık:Gün bitimi ile gecenin başlangıcı arasındaki zaman.
Atlas: Haritalar takımı.
Afel:Dünyanın güneşe en uzak olduğu tarih.
Albedo:Bir yüzey üzerine gelen ışının yansıyan ışına oranı.
Alpin çayır:Yüksek dağlar üzerinde sürekli yeşil kalan bitki topluluğu.
Anız:Ekin biçildikten sonra tarlada kalan sap
Alize:30° enlemlerinden Ekvatora doğru esen sürekli rüzgarlar.
Antropojen bozkır:İnsan tarafından orman örtüsünün tahrip edilmesi sonucu oluşan bozkır
Antiklinal:Kıvrımlı dağın yükselen kısmı
Arktirik bölge:Kuzey kutup bölgesi        
Aysberg:Su içinde yüzen buzdağı
B
Bazalt: Lavın soğuması sonucunda oluşan koyu renkli volkanik kayaç türü.
Baraj gölü: Akarsu üzerinde kurulan barajların, gerisinde sular birikmesi ile oluşan göl.
Birikinti Konisi: Dağ yamaçlarından düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde biriktirirler. Bu şekillere birikinti konisi denir. Akarsuların taşıdıkları maddeler ince ise, geniş bir alana yelpaze gibi yayılırlar. Bunlara da birikinti yelpazesi denir. Ülkemizde dağ eteklerinde, bu tip şekillere sıkça rastlanır.
Boğaz Vadi: Yüksek dağ sıralarını enine yarıp geçen akarsular bu tür vadiler oluştururlar. Vadilerin yamaçları oldukça diktir ve vadi dardır. Ülkemizde Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat vb nehirleri böyle vadilerden akarlar.
Barkan: Hilal biçimindeki kum birikintisi.
Boğaz: Dar, dik yamaçlı vadi veya iki denizi birbirine bağlayan su yolu.
Boyun: İki zirve arasında, dağın en alçak kesimi
Bozkır:Kurak ve yarı kurak bölgelerin kısa boylu ot örtüsü
Bulvar:Ortasında ya da kenarlarında ağaç ve çimen kaplı bir şerit bulunan geniş cadde
Buzul:Bir yamaçtan aşağı yavaşça hareket eden kalın buz tabakası
Biomas enerji:Bitkisel ve hayvansal ürünlerden elde edilen enerjı
Biyocoğrafya:Canlılar coğrafyası
Beyin göçü:Yetişmiş nitelikli ve eğitimli nüfusun daha iyi çalışma ve yaşama koşulları nedeniyle dışarıya göç etmesi
Banliyö:Büyük bir şehrin çevresindeki yerleşim alanları
Bakı:Güneşe dönük olma, güneşe bakma durumu
Bazalt:Volkanik kaya kütlelerinden biri. siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. tabiatta kütle, damar ve akıntı durumunda bulunur. başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar şeklinde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. bu sütunlar, magma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, köprü malzemesi olarak kullanılır. yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. kuzey ingiltere, irlanda, almanya ve amerika'da büyükbazalt yığınları vardır. hindistan'da dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300. 000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

C
Cephe yağışları: Farklı özellikteki hava kütlelerinin karşılaştığı yerlere cephe denir. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında meydana gelen yağışlardır. Karşılaşma alanlarında sıcak hava soğuk havanın üzerinde yükselir. Sıcak hava hem yükselerek hemde soğuk havaya sürtünerek sıcaklık kaybeder. Bu oluşumun gerçekleştiği yerlerde cephe yağışları oluşur. Coğrafi Bölge: Taşıdığı belirli Coğrafi özellikleri ile çevresinden ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş coğrafi birimdir. Coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler temel alınır.
Coğrafi Bölge: Taşıdığı belirli Coğrafi özellikleri ile çevresinden ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş coğrafi birimdir. Coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler temel alınır.
Cephe:Farklı karekterdeki hava kütlelerinin karşılaştığı alan
Cezir:Gelgit sırasında deniz çekilmesi
Ç
Çernezyom:Kara toprak
Çeltik:Pirinç yetiştirilen sulak tarla
D
Dağ eteği ovası: Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve birikinti yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır. Bursa ovası, Uludağ'ın eteğinde oluşmuş bir dağ eteği ovasıdır.
Dağ içi ovası: Dağ içlerinde eğimin azaldığı yerlerde, akarsuyun taşıdığı malzemeleri biriktirmesi sonucu oluşan düzlüklerdir. Engebeli ülkelerde daha fazla oluşur. Malatya, Muş, Elazığ Ovaları bu şekilde oluşmuşlardır.
Dalyan: Deniz kıyılarında balık üretmek için yapılmış yerleşmelerdir.
Deniz Feneri: Geceleri gemilerin yollarını bulmaları, tehlikelerden sakınmaları için ışık saçarak gemilere yol gösteren ışık kulesine deniz feneri denilir
Delta ovası: Akarsuların taşıdıkları malzemeleri, deniz içerisinde biriktirmesi sonucu üçgene benzeyen düzlükler meydana gelir. Bunlara delta ovası adı verilir.
Dev kazanı: Çağlayan ve çavlanlarda suların yüksekten düştüğü kısım aşınırsa, derin oyuklar oluşur. Bu oyuklara dev kazanı denir.
Dolin: Kireçtaşından oluşan sahalarda erime suretiyle oluşmuş, huni ve tava şeklinde birkaç metre derinlikte, birkaç metre veya birkaç 10 metre boyundaki çukur sahalardır.
Doruk: Bir dağ veya tepenin en yüksek noktası.
Drenaj: Suyun akıtılması, kurutulması.
Dalgakıran: Limanları dalgalardan koruyan uzun setler.
Debi: Akarsuyun taşıdığı su miktarı.
Delta: Akarsuların denize ulaştığı yerde denizi doldurarak oluşturduğu üçgen görünümlü ova.
Düden: Karstik alanlarda derine doğru inen suyun yutulduğu oluk.
Deprem:Yer kabuğunun, vakit zaman olabildiğince geniş bir alandaki birkaç saniyelik sarsıntılarına verilen ad.
Dikit:Yeraltındaki mağaralarda bulunmakta olan jeolojik oluşumlar. nemli olan mağara tavanlarından damlayan kireçli suların buhar olması neticesi, mağaraların tabanında zaman geçtikçe uzun kalker sütunları meydana gelir. aşağıdan yukarıya doğru uzanan bu sütunlar, yer altı mağaralarındaki dikit oluşumlardır.
Dalgakıran:Limanları dalgalardan koruyan uzun setler
Debi:Akarsuyun taşıdığı su miktarı
Demografi:Nüfus bilimi
Dış ticaret açığı:İthalatın ihracattan fazla olması
Dolu:Yağmur gibi gökyüzünden düşen küçük buz topları
Dolunay:Ay’ ın dünyadan görülen yüzünün tümüyle aydınlık olması,
Deranaj:Topraktaki fazla suların akıtılması
Dalgakıran:Limanları dalgalardan koruyan uzun setler
E
Epirojenez: Kıta hareketleri.
Erozyon: Toprağın kemirilmesi, taşınması.
Endemik bitki: Jeolojik dönemlerde geniş alanlara yayılan ve fakat iklim değişmeleri, kıta kütlesinin parçalanması sonucu yayılma alanı daralarak belli yerlere çekilen ve bu sahada bulunan bitki.
Ekliptik:Yörünge düzlemi
Ekocoğrafya:Ekolojiye coğrafi yöntemle yaklaşım, ekolojik coğrafya
Ekoloji:Çevre bilimi
Ekosistem:Belli bir alanda yaşayan ve birbiriyle etkileşim içinde olan canlı topluluğu
Eksen:Dünya’ nın yada başka bir gök cisminin merkezinden geçen ve bir ucundan öbürüne uzanan hayali çizgi
Ekümen:Yerleşilmiş alanlar
Ekinoks:Gece gündüz eşitliği (21 Mart – 23 Eylül)
Endemik bitki:Dünyanın sadece belli bir bölgesinde bulunan ve belirli iklim şartlarında yetişen başka yerlerde yetişmeyen bitki
Erg:Afrika’da kumlardan oluşan çöllere verilen isim
Erozyon:Toprağın kemirilmesi, taşınması
Estuar:Gelgitin görüldüğü kıyılarda su basmasına uğrayan akarsu ağzı

FALEZ ( Yalıyar ) : Kıyı dikliği, kıyı uçurumu
Fay: Dünya'mızı saran kabuk tabakasının kırılarak yatay ve düşey yönde kırıldığı hat, çizgi yer değiştirmesidir.
Fön rüzgarları: Bir dağ yamacını aşarak diğer yamaçtan aşağı doğru esen rüzgarın sıcaklığı artar. Çevrede nem açığı oluşur. Bitkilere kurutucu etki yapan bu tip rüzgarlara Föhn rüzgarları denir.
FAUNA: Hayvan topluluğu
FERİBOT: Arabalar veya vagonlar ile içindeki yolcuları bir yakadan ötekine geçiren gemi
FLORA: Bitki topluluğu
FOSİL: Kayalar ve toprak içinde bulunan eski canlı kalıntıları
FRİGOFRİK: Soğutma özelliği olan, soğutucu
FİYORD: Buzul aşındırması sonucu oluşan vadilerin deniz suları altında kalmasıyla oluşan girintili çıkıntılı kıyı
-G-
Göl: Kara içlerindeki çukurlukları dolduran durgun sulara göl denir.
Gel-git: Ay’ın çekimi nedeniyle deniz sularının kabarıp çekilmesi.
Hasan Dağı: Aksaray da yer alan bu dağ bir volkan konisidir.
GARİG: Akdeniz ikliminin doğal bitki örtüsü makilerin tahrip edildiği yerlerde ortaya çıkan bitki topluluğu
GAYZER: Fışkıran sıcak su kaynağı
GECEKONDU: İzinsiz yapılan ve altyapı ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmayan dar gelirli ailelerin yaşadığı barınak
GEÇİCİ YERLEŞME: Yılın belli bir süresi boyunca kullanılan yerleşim
GELGİT ( Medcezir ): Ay’ ın çekimi nedeniyle deniz sularının kabarıp çekilmesi
GEOİT: Yer kürenin özgün şekli
GLASYE: Buzul
GMT: Greenwich orta saati
GRABEN: Çöküntü hendeği
GRUP VAKTİ:Güneşin batış anında ortaya çıkan kızıllık, batış anı
GİDEĞEN: Bir gölün sularını dışarıya boşaltan akarsu
-H-
Hamsin: Mısır'dan Akdeniz'in doğusuna doğru esen sıcak ve kuru rüzgardır.
Heyelan: Özellikle eğimli yamaçlar boyunca gevşek bir kütlenin veya killi bir tabaka üzerinde bulunan bir kütlenin topyekün kayması.İzobat: Eş derinlik eğrisi.
HABİTAT:Bir canlının doğal yaşam ortamı
HAMADA: Afrika’da taşlardan oluşan çöllere verilen isim
HARA: Hayvan soylarının iyileştirilmesi için kurulmuş çiftlik
HASAT: Tarım ürünlerinin toplanması yada biçilmesi
HEKTAR:10.000 m² ‘ye eşit alan ölçüsü
HORST: Çöküntü hendeklerinin kenarındaki yüksek yer
HİDROELEKTRİK SANTRAL: Baraj göllerinden yararlanılarak elektrik enerjisi elde edilen santraller
HİDROSFER: Su küre
HİNTERLAND: Bir limanın çevresiyle olan ulaşım bağlantısı
HÖRGÜÇ KAYA: Buzul aşındırmasıyla oluşan deve sırtına benzer kaya
HARİTA: Yeryüzünün ya da bir parçanın belli bir orana göre küçültülerek düzlem üstüne çizilen taslağı.
-I-İ-
IŞIMA: Yeryüzünün,  güneşten aldığı ısıyı geri vermesi
İzohips: Eş yükselti eğrisi.
İzoterm: Eş sıcaklık eğrisi.
İSKAN: Yerleşme
İSTİHDAM: Bir kimseyi bir işte çalıştırma, iş imkanı yaratma
İHRACAT: Dış Satım
İNLANDSİS: Karalar üzerinde yayılan örtü buzulu, inland: kara, is: buzul
İTHALAT: Dış alım
İZOBAT: Eş derinlik eğrisi
İZOYET: Eş yağış eğrisi
-J-
Jeomorfoloji: Yer şekli bilimi.
Jeotermal : Sıcak su buharı.
Jips: Beyaz renkli, tırnakla çizilebilen kimyasal tortul bir taştır. Alçıtaşı olarak da isimlendirilir.
JEOPOLİTİK: Coğrafya koşullarına göre düzenlenen siyaset
-K-
Kapalı havza: Sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsulardır. Kapalı havzaların oluşmasında; yer şekillerinin oluşumu ve iklim etkilidir.
Kaldera: Volkan konilerinin patlaması ile oluşan çukurluklar.
Kalker: Kireç taşı.
Kanyon: Derin ve yamaçları çok dik vadi.
Kapalı Havza: Sularını denize ulaştıramayan bölge.
Karstlaşma: Kireçtaşlarının karbondioksitli sularla erimesi ve bu erimeden dolayı oluşan topoğrafya şekillerinin ortaya çıkmasıdır.
Karstik arazi: Kireçtaşından oluşmuş arazi.
Kıble: Güneyden eser. İç kesimlerimizde etkili olur. Akdeniz bölgesinde nemli ve sıcak, iç kesimlerde ise, kuru ve sıcak olarak eser.
Kırç: Soğuk havalarda zeminin aşırı şekilde soğuması ile havadaki su buharının soğuyan zeminler, özellikle telgraf ve elektrik telleri ve direkler, ağaçların dalları üzerine yoğuşarak buz halini alması.
Kırgıbayır: Şiddetli yağmurların oluşturduğu selinti suları, bitki örtüsünün bulunmadığı ve kolay aşınabilen arazileri aşındırır. Bunun sonucunda, arazi yüzeyi girintili çıkıntılı bir görüntü alır. Bu tür arazilere kırgıbayır adı verilir. Kırgıbayır, özellikle sağanak yağışların görüldüğü, yarıkurak bölgelerde daha sık görülür. Ülkemizde, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaygındır.
Kırağı: Havanın bulutsuz ve durgun olduğu gece esnasında aşırı olarak soğuyan bitki ve üstü açık yüzeyler üzerinde havadaki nemin ince buz parçacıkları halinde yoğuşması ve beyaz bir görünüm alması.
Keşişleme: 30° enlemi çevresindeki dinamik Y.B.'ın etkisi sonucu oluşur. Suriye çölünden Güneydoğu Anadolu'ya doğru eser. Sıcak ve kurudur. Bitkiler üzerinde kurutucu etkisi vardır.
Karayel: Balkanlardaki Y.B. ve Basra körfezindeki A.B. sonucu oluşur. Kuzeybatıdan soğuk ve kuru olarak eser. Kış mevsiminde Marmara Bölgesi ile Batı Karadeniz de sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur
Klimatoloji: İklim bilimi
KAPIZ:Toroslarda dar ve derin vadi, kanyon
KARGO: Bir nevi paket ve yük taşımacılığı
KISTAK: Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su ile çevrili dar kara parçası
KLİMATİZM: İklimden faydalanmaya dayalı turizm
KOPENHAG KRİTERLERİ:AB’ ye yeni aday üyelerin uymakla yükümlü olduğu siyasi kriterler
KRATER: Yanardağın huni şeklindeki ağzı
KURU TARIM: Az yağışlı bölgelerde sulama olmaksızın yapılan tarımsal üretim
KİT: Kamu İktisadi Teşebbüsleri
-L-
Lagün: Deniz kulağı, kıyı gölü.
Lodos: Kuzey Afrika'daki Y.B. ve Hazar denizindeki A.B. sonucu oluşur. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde etkilidir. Akdenizden geldiği için nemli ve sıcaktır. İç kesimlere sokulurken yükseltinin etkisi ile soğuyarak yağışa neden olur. Kış mevsiminde etkili olduğu bölgelerde, sıcaklığı arttırarak kar erimelerine neden olur.
Lapya: Karstik kayaçlardaki küçük kanalcıklar.
Lejant: Haritaların açıklama anahtarı.
Lös: Rüzgarlar tarafından taşınan küçük kum ve mil boyutundaki malzemelerin birikmesi ile oluşmuş, çoğunlukla sarımsı, gözenekli, kolay ufalanan depo.
LATERİT: Nemli tropikal bölgelerin tuğla kırmızısı rengindeki verimsiz toprağı
LEJAND: Haritaların açıklama anahtarı
LOKOMOTİF: Treni hareket ettiren motorun bulunduğu demiryolu taşıtı
LİMNOLOJİ: Coğrafyanın gölleri inceleyen bilim dalı
LİTOSFER: Taş küre
-M-
Mağara: Kalkerli arazilerde yer altı sularının kimyasal aşındırması ile oluşan yeraltındaki boşluklardır.
Mantarkaya: Rüzgarlar sürükledikleri veya savurdukları taneleri yüzeylere çarparak aşındırma yaparlar. Dikdörtgen yatay duruşlu tabakaların bulunduğu alanlarda rüzgar aşındırması ile oluşan kaya şekillerine mantarkaya adı verilir.
Maki : Akdeniz ikliminin bitki topluluğu.
Menderes:  Akarsuyun büklüm yaparak akması.
Mera: Hayvan otlatılan yer, otlak.
MAAR:Volkanik patlama çukuru
MANDIRA: Peynir, yoğurt ve tereyağı üretimi amacı ile yapılan ahır hayvancılığı
MEDYA: Gazete, dergi, televizyon, radyo, sinema ve internet gibi yazılı görsel, iletişim araçlarının tümü
MENDERES: Akarsuyun büklüm yaparak akması
METALURJİ: Maetalleri işleyen sanayi kolu
METEOR ( Göktaşı ): Uzaydan dünya’ nın yüzeyine düşen kütle
MONOKÜLTÜR: Tek bir çeşit tarım ürününün geniş alanlarda üretilmesi, tek ürüne dayalı tarım
MOREN: Buzul taş
MİKRO KLİMA:Küçük iklim bölgeleri
-N-
Nadas: Tarlanın bir yıl dinlendirilmesi.
NARENCİYE: Turunç, limon, mandalina, greyfurt ve portakal gibi ürünlerin tümüne verilen ad, turunçgiller
NASA: ABD ulusal havacılık ve uzay dairesi

NAVLUN: Deniz taşımacılığı karşılığında alınan para
-O-
Obruk: Karstik kayaçlardaki derin doğal kuyular.
Orojenez : Dağ oluşumu.
OECD: Uluslar arası İktisadi İşbirliği kalkınma örgütü
OKULLAŞMA ORANI: Okula devam eden nüfusun,okula devam etmesi gereken nüfusa oranı
OPEC: Petrol ihraç eden ülkeler örgütü
ORMAN SINIRI: Düşük sıcaklık veya yağış azlığı nedeniyle ormanın sona erdiği sınır
OTOYOL: Hızlı trafik akışı sağlamak amacı ile yapılan çift yönlü geniş yol
OZON TABAKASI: Atmosferin 20 – 25 yükseğinde yeralan ve morötesi ışınların büyük kısmını tutan tabaka
-P-
Paratoner: Yıldırım savar.
Peneplen: Yontularak düzleşmiş alan.
Polye: Karstik bölgelerdeki erime ovaları, Gölova.
PATENT:Bir buluşun sahipliğini ve kullanımını koruyan belge
PERİHEL:Dünyanın güneşe en yakın olduğu tarih
PEYZAJ:Görünüş
PLANKTON:Deniz suyuyla sürüklenen canlı kalıntıları
PLANÖR: Motorsuz, yalnız rüzgar yardımıyla uçan uçak
POLAR HAVA: Kutuplara yakın bölgelerin soğuk havası
POLEN: Bitkilerin çiçeklerinden çıkan toz şeklindeki tohum
POTAMOLOJİ:Coğrafyanın akarsuları inceleyen bilim dalı
PROFİL: Dış uzanış, dış görünüş
-R-
Rezerv: Yeraltında bulunan sıvı, gaz ve katı yakıt, mineral ve doğal kaynakların kullanılabilir potansiyeli.
Richter Ölçeği: Amerikalı Charles F.Richter’ in depremlerin şiddetini ölçmek için geliştirdiği ölçek.
RAFTİNG:Eğim kırıklıklarının fazla olduğu eğimli akarsularda şişme bot ve sallarla yapılan su sporu
RAFİNERİ: Ham petrolü işleyen ve farklı ürünlerini ayrıştıran tesis
RAKIM: Yükseklik
REG: Büyük Sahra Çölünün kuzeyideki ovalara verilen isim
REKOLTE:Bir arazide ekilen üründen elde edilen yıllık toplam tarımsal üretim
RELİEF: Yer şekli
RESİF: Deniz yüzüne çıkmış mercan kayalar
-S-
Sera: Mevsim dışı sebze ve meyve yetiştirmek amacı ile yapılmış cam veya naylonla kapatılmış mekanlar.
Sera Etkisi: Atmosferdeki gazların güneşten gelen enerjiyi emmesi sonucu atmosfer sıcaklığını artırması.
SAĞANAK:Aniden bastıran şiddetli yağmur
SAVAN:Ağaçlı bozkır
SICAKLIK TERSELMESİ:Özellikle çukur bölgelerde alçak yerlerin daha yüksek yerlere nazaran soğuk olduğu atmosfer olayı
SOLSTİS: Gün dönümü ( 21 Haziran – 21 Aralık )
SONAR: Ses dalgaları ve yankı aracılığıyla su altındaki cisimlerin yerini saptayan aygıt
SPEOLOJİ: Mağara bilimi
SULUSEPKEN: Karla karışık kısmen donmuş yağmur
SÜBVANSİYON: Devlet tarafından toplumun çeşitli kesimlerine yapılan maddi yardımlar
SÜPERNOVA: Çok büyük bir yıldızın, güneşten milyarlaca kez daha güçlü bir parlamayla patlaması
SİRK:Buz yalağı
SİSMOLOJİ: deprem bilimi
-Ş-
Şelf: Denizlerin 200 m’ ye kadar olan sığ yerleri.
T-
Tektonik: Kırık parçalar halindeki yer katmanlarını inceleyen bilim.
Termik Santral: Katı ve sıvı yakıtları yakarak elektrik enerjisi üreten santraller.
Tombolo: Karaya bağlanarak yarım adaya dönüşmüş ada.
Topoğrafya: Yerşekli.
TABAN FİYAT:Resmi kuruluşlar tarafından bir ürün veya mala verilen en düşük değer
TABAN SEVİYESİ:Akarsuların deniz, okyanus ve göle döküldüğü en alçak seviye
TABAN SUYU:Yer altı suyu
TAN VAKTİ:Güneşin doğuş anı, gün ağarması
TENÖR:Maden cevheri içindeki saf metal oranı
TERMALİZM:Şifalı sulardan faydalanmaya dayalı turizm
TERMOMETRE:Sıcaklık ölçer
TERMİK SANTRAL: Katı ve sıvı yakıtları yakarak elektrik enerjisi üreten santraller
TRANSİT:Gelip geçme
TRİKOTAJ: Örme işleri
TSUNAMİ: Deprem dalgası
TURBALIK:Tabanında çürümüş bitki artıklarından bir katmanın bulunduğu bataklık
TURFANDA:Mevsim başında ilk yetişen meyve veya sebze
UZAY MEKİĞİ : Uzaya bir roketin sırtında fırlatılan ve insan taşıyan taşıt
-V-
Viyadük: Bir ırmak yada vadi üzerinden geçiş sağlayan yüksek kara yada demiryolu köprüsü.
VAHA: Çölün su bulunan bölümlerindeki yerleşim alanı
VAROŞ: Şehrin dış mahallesi
-Y-
Yağış Rejimi: Yağışların bir yıl boyunca mevsimlere veya aylara göre dağılışı.
YENİAY: Ay’ ın dünyadan görülen yüzünün tümüyle karanlık olması
YOĞUNLAŞMA: Su buharının sıvıya dönüşme süreci
YÖRÜNGE: Bir gökcisminin başka bir gök cisminin çevresinde dolanırken izlediği yol
-Z-
ZEMHERİ:Kara kış